7 Aralık 2015 Pazartesi

Neler kaçırdım?

Beşiktaş güzel günler göstermediği için biz Beşiktaşlılar da en küçük şeyden mutlu olmaya başladık. Bizim için bu mutluluğun daha üstünde bir mutluluk olmadığı -bilmediğimiz- için bunu koruyup yücelttik. Hayatımızda karşılaştığımız küçük mutluluklar bizim için dünyanın en kıymetli şeyi olmuştur. Geceye baktığımız zaman etrafımızı çekip çeviren karanlığa inat gördüğümüz yalnızca parlayan yıldızlardır. Ancak bu sayede mutlu olmayı başarabildik. 

Geneline bakılacak olursa Murphy yasaları üzerine kurulu bir hayatım var. Hayatımda aldığım kararların sonucunun %99 iyi %1 kötü bitme ihtimali varsa mutlak suretle kötü sonuçlanır. Çünkü Murphy Kanunları'nın birinci maddesi der ki:"Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir." Bu hep böyle süregelmiştir. Hiç birinden dolayı pişmanlık duymadığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Acıya, kedere o kadar alışık olmuşuz ki insanların trajedi dediği şeye biz ucuz atlattık diyebiliyoruz. 

Beşiktaşlılık felsefesiyle hayatım daha yaşanabilir bir hal aldı. Eğer bu paradigmaya sahip olmasaydım bu zamana kadar çoktan bir binanın tepesinden kendimi atabilirdim. Hoş, bu sıra bir kaza sonucu iki üç yıl komada yatmayı istediğim çok oldu. Kedere karşı bu kadar dirençli bir yapıya sahipken üst üste gelen gölgeler ruhumda ağırlığa yol açtı. Hayatımdaki bulantıyı aşmanın tek yolu olan yıllar sürecek bir koma fikri çok makul görünmüştü. Uyandıktan sonra yapacağım tek şey hastane odasında doluşmuş aileme ve sevdiğim kadına bakarak "Neler kaçırdım?" demek olurdu. Tıpkı bu sıra kaldırmaktan aciz kaldığım göz kapaklarım yüzünden dostlarıma sorduğum gibi. 

Eğer bu bir kabussa 
gece güne artık uzansın.
Sözüm tıkanmış 
ve dilim takıldıysa
biri beni anlasın.
Güzü geldiyse ömrümün
yapraklar düşüp 
bahçem boyansın.
Yetmiyorsam ben bile bana
uzanayım ben biraz,
vakti gelince
biri beni uyandırsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Zar Zor Bir Veda

Zar zor görüyorum aklımdaki mısraları şimdi aklım fikrim hep sigara dumanı. Alışık değilim öyle veda mektuplarına, zar zor hatırlıyoru...