12 Mayıs 2016 Perşembe

Zar Zor Bir Veda

Zar zor görüyorum
aklımdaki mısraları
şimdi aklım fikrim hep
sigara dumanı.
Alışık değilim öyle
veda mektuplarına,
zar zor hatırlıyorum zaten adımı.

Silinmeye başladı yavaştan
hangi sokak çıkardı evime
hangi şarkı dokunurdu yüreğine
hangi şiir daldırırdı düşlere.
Hepsi zar zor öldü.
Öldü de oldu.

Şimdi hatırlıyorum
bir başkaydım zamanında.
Avuçlarım terlerdi aşkı andığımda.
Şimdi hatırlamıyorum
daldığımda uzağa
ne yapardım tek başıma.

Hoşça kal Galikya,
ağaçlar ve piknik örtüleri.
Söylemiştim en başında
"Hep böyle değilimdir, tanıyorsun beni."
Terk ediyorum evimi
ve sokaklar
eminim saklar küllerimi.


4 Mayıs 2016 Çarşamba

Leyla

Sen Leyla
Düşlerimin özü, son gördüğümsün
Sabah yelleri gezerdi teninde
ve şiir tadı vardı gülümsemende

Ah Leyla
zamansız gelensin.
Gelen misin giden misin?
Hiç bilinmeyensin.

Sen Leyla
Ne kadar uzaksan
bir o kadar rüyasın.
Şehrin fısıltıları gezer isminde
ve sonbahar hüznü vardır gözlerinde.

Ah Leyla
Yeşillerde gezersin
Avuçlarını alsam
koca bir şehre denksin.

Sen Leyla
geceme giren güneşsin
Üşüdüğümde sarar
saklarsın bedeninde.
Çocuk masumiyeti taşırdın ceplerinde
ve güvercin kalbi telaşı vardı özleminde.

Ah Leyla
Mecnun'un katili Leyla.
Düşünmeden söylediklerimsin.
Şekersiz sevdiğim kendimden gizlediğimsin.
Sen Leyla
Sen
Adamı katil edersin.

30 Nisan 2016 Cumartesi

Tokat


Mesela artık gecenin bir yarısı yataktan fırlamıyorum. Kötü rüya görmüyorum çünkü biliyorum ki anlatacak kimse yok. Teselli de eden yok. Bilirsin gece nöbet geçiririm ara sıra. Sen gittin gideli o da gitti benden. Özlüyorum biliyor musun? Gelsen yine kabuslara gece nöbetlerine kapım açık. Gördüğün ben değildim. Tanırdın beni oysa nasıl demedin bu sen degilsin diye?

Oyle bir tokat at ki getir beni bize.

Öyle yabancı kalıyoruz ya birbirimize hiç olmamış gibi. İzmaritler filizleniyor ağzımda. Şu dudağımın kenarındaki kırık gülüşü al gülüşünü ver bana. Ellerimin soğuğunu al sıcağını ver bana.

Öyle bir tokat at ki getir bizi bire.

Gülüyorum bir şey olmamış gibi. Ama bir şey oldu kadınım. Bana sen oldun. Simdi yine ben eski ben oldum. Olmaktan en çok korktuğum kişi oldum. Yine ben ben oldum. Bilirsin yalnız kalmaktan korkarım en çok. Bu dünya kendi başıma kalmam için çok büyük. Öyle alışmışım ki bize şimdi, yatağım, şiirlerim, kalbim ve hayallerim bol gelir. Gel doldur beni.

Öyle bir tokat at ki bitir bu gece sancılarını uyandır bizi.


26 Nisan 2016 Salı

Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende


Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende
Gece bu kadar karanlıksa ve buna rağmen doğuyorsa gönlüme ay
Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende
Sesimizi unutmaya başladıysak ve yalnız   şiirlerde bulusuyorsak
Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende

Bir türkü tutturmuşsak dilimize seni beni anlatan ama bizden  uzak
Şimdiki halimiz senin yüzünden  ve senin sayende
Alkol yakıyorsa ciğerimizi ve kurduruyorsa hayalini
şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende

Bir paket sigara bitiyorsa anında ve dumanıyla konuşuyorsak derdimizi
Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende
Bir mısraya dolanmışsa dilimiz ve getirmiyorsak sonunu
Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende
Tanrı dahi bulamazken derdimize çare ve gece kavuşmuyorsa güne
Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende


Bitmişken bugünde ve umudumuz varken yarına ne hikmetse
Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende
Rakı kadehine balık olmuşsak ve halen  düşümüz varsa
Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende
Denizlerde kalmadıysa balık ama buluşmuşsak dalgalarında
Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende


Yanmışsak bir avuç sözün közünde ama hatırlıyorsak sarılmanın sıcağını
Yemin olsun
Şimdiki halimiz senin yüzünden ve senin sayende


17 Nisan 2016 Pazar

Birkaç şiirlik ömrümüz kaldı

Birkaç şiirlik ömrümüz kaldı.
Sen giderken yazıyorum bu mektubu
aklım öyle gidişinde.

Her adım bir uçurum
davul sesi gibi yankılanıyor kulağımda.

Ölmedik de can çekişiyoruz gibi
Olsek rahatlacağız sanki (!)

Birkaç şiirlik ömrümüz kaldı.
Sen beni düşünürken yazıyorum bu mektubu
aklım son görüşümde

Her kelime bir ölüm gibi
Yaşasak kurtulacağız sanki (!)

Birkaç şiirlik ömrümüz kaldı
Peşi sıra içiyorum artık sigarayı
Yakıyorum diğerini bitmeden bir öteki
Bilirim sevmezdin ama
Şimdi her şey helal bana.
Sen üzülürken yazıyorum bu mektubu
Aklım öyle iç çekişinde.

Her dize bir tuğla gibi
O evin altında kaldık şimdi.

16 Nisan 2016 Cumartesi

Kadın



Her şeye sevgim yeter kadın
heybem dolup taşar anılarınla.
Kolay değil öyle tek gecede kadın
seni unutup savurayım.


Her şeye özlemim yeter kadın
tomurcuk ellerine de
papatya tüten nefesine de.
Düşünürsün bilirim kadın,
nasıl ayrı yazılır adımla adın?

Her şeye ümidim yeter kadın
çünkü dayanırım sevgine.
Bir şey yorar beni kadın
o da seni beni bizden eden inadın



15 Nisan 2016 Cuma

Istemezdim


İstemezdim böyle olmasını
affedin beni günahlarım.
Zamanı getirdi dizelerim
ve adın tüttü parmaklarım.

İstemezdim böyle olmasını.
İncittiğim de oldu ara sıra hani,
ara sıra çıktığın da oldu
mektuplarımın arasından
ve ara sıra oldu bir hayli.

Doldu boşaldı
kağıtlarım,
kül tablalarım,
kadehlerim
hatta gözlerim dahi doldu boşaldı da
bir türlü taviz vermedi sol yanım.
Küfretmedi varlığına.
Şükretti ne yaşadıysa.
Derde ve mutluluğa,
daldı da
yandı ömrüm.

14 Nisan 2016 Perşembe

Pardon Bakar Mısınız?

Her şey yolundaydı. Adam insanlar aşıp giden yüzlere bakmıyordu. Tek derdi parasızlıktan yenisini alamadığı sigarasının son tekini içmek için uygun vakti beklemekti. Her şey yolundaydı. Çocukluğunun geçtiği sokaklardan gidiyordu. Kulağında çalan şarkının ritmine göre adamlar atıyor. Kafasında yeni şiirine mısralar uyduruyordu. Her şey yolundaydı. Sözleştiği yere biraz geç kalıyor gibiydi. En nefret ettiği şey bekletmekti oysa. Yıllar sonra ilk defa başını kaldırdı yürürken insanların yüzüne baktı. Çocukluğunun geçtiği bu mahalleye ait olmayan ama onun ait olduğu kadını gördü. Her şey yolunda mıydı? Kalakaldı olduğu yerde. Tüm dünya sözleşmiş gibi ağır davrandı. Herkes başını çevirmişken kadın adama baktı. Her şey yolunda mıydı? Ne hissetmeliydi? Ne demeliydi? Sıkı sıkıya sarılıp kaburgalarının arasından ait olduğu yere yani yüreğine mi koymalıydı? Yoksa her gün yediği tokattan bir tane daha mı yemeliydi? Her şey yolunda falan değildi. Hiç bu kadar kötü olmamıştı adam kabuk bağlayan yarasının kanadığını hissetti. Zaman kızgın demirlerle merhemlerken adamın ruhunu yine aynı yerden yaramıştı. Bir anlığına, yemin olsun sadece bir anlığına baktı kadın adamın gözlerine. Yıllar boyunca bir yere oturup konuşsan bu kadar şey anlatamazmışsın gibi. Tanımadı kadın. Geçti gitti karıştı kalabalığa. Her şey yolunda mıydı? Daha boktan olamazdı. Adam cebindeki son sigarasını çıkardı. Daha iyi vakit olamazdı. Gideceği yere de geç kaldı. Olsun zaten ölüm için bile geç kalmıştı.


13 Nisan 2016 Çarşamba

Mendil Yazıları

Şimdi ayağımın gitmediği topraklardayım
son gördüğümden farklısın haylice
gündüzlerin ışığı sönmüş
yorgun gibisin.
Alev alev yanarken göğsümüz
nasıl böyle üşürüz?
Uzun zaman oldu işitmeyeli
kalbimizin ritmini.
Ruhumuz ölmüşken
nasıl olalım taşikardi?
Yaz gelsin yeşil çevirsin
oluruz belki eskisi gibi
şimdi bakıyorum da
ne inancın kalmış yaza
ne sabrın kalmış kışa

Şimdi ayağımın gitmediği topraklardayım
Otobüsüm geldi gelecek
Var mı unuttuğum bir şey?
Bir pantolon iki gömlek
Bunlar tamam.

Var mı bıraktığım bir şey?
Bir ruh iki yürek.

10 Nisan 2016 Pazar

Uçurumdan atmacalar

Gözlerimi yumuyorum 
dinliyorum öyle mırıldanışını.
Sözcükler belli belirsiz 
güneş yok, ruh yok, canımız yok.
Sen oradasın, ben oradayım
ama
şimdi aramız uçurum.

Şehirler, dağlar olurdu aramızda
olmazdı yine de bu kadar mesafe
Şu geçen kim? 
Gözlerine değen biz miyiz?
Tüm şehir mi izler bizi?
Yalnız ikimizi.
Sen buradasın, ben buradayım
ama
aramız uçurum.

Yok mu cehennemin dibi?
Girelim, gizlenelim köşesine
bu sefer de çıkarsa zebanilerden bir tanıdık 
olsun kadınım biz buna alıştık.
Sen şuradasın, ben şuradayım
ama 
aramız uçurum.

Kızma bana
bilirsin alışmışım bir defa
vur deyince öldürmeye
her dokunuş olmuş bir iğne
Düşmesin yüzün dökülmesin gözün
ne yazık ki
sen bendesin, ben sendeyim
ama
aramız uçurum.

Şiirler bizi istemez
kelimeler yapışır dilimize.
Bakmaya bile korkarken birbirimize
aramız hep 
aramız hep
aramız hep uçurum.


9 Nisan 2016 Cumartesi

Gizli Saklı

Saklan kadınım.
Kaçırayım bakışlarımı
bilmeyeyim yerini.
Ölüler dahi yuvasını açmışken
sen dirilerden saklan kadınım.

Dokunamam da sana
söyle neren haram değil bana?
Tanrı dahi çevirmişken başını
sen kullarından saklan kadınım.

Yürü birkaç kucak ötemden
ulaşmasın sana elim
yoksa sarar belini
görür öcüler.
Tosbağalar dahi eşlik ederken bize
sen bizden saklan kadınım.


Zar Zor Bir Veda

Zar zor görüyorum aklımdaki mısraları şimdi aklım fikrim hep sigara dumanı. Alışık değilim öyle veda mektuplarına, zar zor hatırlıyoru...